Monday, December 20, 2010

AŞURE

Aşure ayı geldi çattı.....Bolluk ve bereketin simgesi her evde az çok yapılmaya,paylaşılmaya başlandı....Ne güzel bir telaştır aslında...Bir gece önceden ıslatırsın malzemeleri,ertesi gün özene bezene pişirir süsler en az yedi kapıya dağıtmaya uğraşırsın...Ben normal çelik tencere takımlarının en büyük boy tenceresi ile yaptım...Resimdeki kase ile yedi kase ayırdım. Kalanı orta boy saklama kabı kadardı...Yani az malzeme kullanarak denemek isteyenler için bu ölçüler. Siz daha fazla yapmak isterseniz ölçüleri arttırabilirsiniz...
MALZEMELER:
1,5 su bardağı aşurelik buğday
1 su bardağı kurufasulye
1 su bardağı nohut
8-10 adet kuru kayısı
7-8 adet kuru incir
2 yemek kaşığı kuş üzümü
Yarım su bardağı İzmir üzümü
1 su bardağı kavrulmuş fındık içi
1 tane kabuk tarçın
3-4 tane karanfil
Tozşeker
1 adet portakal kabuğu
YAPILIŞI:
Aşurelik buğdayı iyice yıkayıp tencereye alın üzerini biraz geçecek kadar su ilave edip ocağa koyun. Bir taşım kaynatıp ocağı kapatın. Tencerenin kapağını kapatıp bir gece dinlendirin. Böylece buğdaylar iyice açılmaya başlayacak. Diğer tarafta kuru fasulye ve nohudu yıkayıp kaplara koyun üzerine kaynar su ilave edip bir gece bekletin. Ertesi gün kuru fasulye ve nohudu düdüklü tencerede ayrı ayrı haşlayın. Buğdayı aşure tenceresine alın. Haşlanmış kuru fasulye ve nohudu ekleyin. Üzerini 2-3 parmak geçecek kadar kaynar su koyun. Kabuk tarçını da ilave edip çok kısık ateşte pişmeye bırakın. Bu işlem buğdaylar iyice açılana kadar devam etmeli aksi takdirde aşureniz koyulaşmaz. Bu 1-1,5 saat kadar sürebilir. Bu arada kuru kayısı ve inciri küçük küçük doğrayın. Kuru üzüm ve kuş üzümünün saplarını ayıklayın.Kuş üzümlerini bir cezveye koyup bir taşım kaynatıp süzün,soğuk sudan geçirin. Bu işlemi yapmazsanız kuş üzümü aşurenin rengini bozuyor. Kuru üzüm,kuru kayısı ve kuru incire de aynı işlemi uygulayın.Kuru meyveler doğal ortamda kurutulmuşlarsa ne kadar yıkarsanız yıkayın üzerindeki sinek,böcek yumurtalarını arındıramayacağınız için asla direk olarak yenmemesi gerekiyor. Bunun için çocuklarınıza vereceğiniz zamanda meyveleri yağlı kağıda sarıp fırında bir süre bekletip soğutup verin. Biz bu işlemi ön haşlama yaparak tamamlamış oluyoruz. Hem böylece üzümlerde aşurenin rengini bozmamış oluyor. Aşurelik buğday iyice pişince içinden kabuk tarçını alın. Bir portakalın kabuğunu beyaz kısmını çok almamak şartıyla soyun ve küçücük küpler halinde doğrayın. Ocağın altını açın kuru meyveleri ve portakal kabuğunu ekleyip beş dakika kadar pişirin. Bu aşamada sık sık karıştırın ve dikkatli olun çünkü aşure dibini tutabilir. Bu arada karanfilleri küçük bir cezvede bir miktar su ilavesi ile kaynatın. Süzgeç yardımıyla süzüp suyunu aşureye ekleyin. Kabuk tarçın ve karanfil çok hoş bir aroma bırakıyor. En son şekeri ilave edin. Ben bu malzemelere 2,5 su bardağı şeker kullandım.Ama bu sizin damak tadınıza kalmış. O yüzden şekeri ara sıra kontrol ederek ilave edin. İyice karıştırın. Beş dakika kadar kaynatıp ocağı kapatın. Fındıklarınız kavrulmuş olsa bile tavada biraz ısıtıp aromasının dışarı çıkmasını sağlayın. Aşureye fındıkları ekleyip iyice karıştırın.Aşureyi kaselere boşaltıp soğuması için bekleyin. Soğumasını beklemezseniz yaptığınız süsler aşurenin içine çöker. 
NOT:Aşurenin içine istediğiniz her malzemeyi koyabilirsiniz. İllaki şu olacak bu olacak diye bir şey yok.
Eğer fındıklarınız kabuklu kavrulmamış fındık ise kabuklarını kırın ve iç fındıkları tavaya koyup ocağın üstünde sallaya sallaya kavurun. Başından ayrılmayın yanabilir. Kabukları iyice ayrılıp kavrulmuş kokusu gelen fındıkları bir mutfak havlusuna döküp havluyu kapatın ve elinizle ovalayarak kabuklarından kolayca ayırın. Dilerseniz bütün halde ,dilerseniz kırılmış olarak aşureye ekleyin. Bence çoook güzel bir tat katıyor.
AFİYET OLSUN!!!!!!!

Thursday, November 25, 2010

YOĞUN KAKAOLU KEK

Allahım nasıl bir bezginliktir bu bilemiyorum. Yayınlanmayı bekleyen onlarca tarif varken ben hergün bloğumu açıp şöyle bir bakıp kapatıyorum....Elim klavyeye uzanamıyor adeta...Yazmak gelmiyor içimden...Yorgunum çoook ama çoook yorgunum. Bugün dedimki kesin birşey yayınlamalı şu şeytanın bacağını kırmalı:)) Söz vermeyeyim ama eskisi gibi paylaşmaya,dolaşıp yorumlar yazmaya devam....Yani umarım:))
Bu kek benim yıllardır severek yaptığım bir kek. Aslında herkesin yaptığı basit bir kek..Ama kakaolu kek yapmak ne kadar kolaysa o kadarda zordur...Biraz ununu fazla kaçırsanız lastik gibi olur. Tam kıvamında pişmezse kupkuru olur. Oysaki bu kek piştiğinin ertesi günü ıslak kek kıvamına gelen inanılmaz lezzetli bir kek.
Neredeyse bütün hamileliğim boyunca abartısız her sabah kahvaltımı üç dilim kakaolu kek,bal,krema ve çikolata dörtlüsüyle yaptım:))) Ne kadar sağlıklı olduğu tartışılır tabi ama hamilelik böyle birşey,insana hiç yapmam dediği şeyleri bile yaptırır...Daha yatakta gözümü açarken bile bu kekin hayali ile uyanırdım. Şimdi o yüzden bu kadar beğendiğimi düşünebilirsiniz ama yok yok değil bugüne kadar yiyipte tarif almayan olmadı:))
Tamam tamam bir kek için bu kadar konuşulur mu dediğinizi duyar gibiyim. Hemen geçiyorum tarife:))
MALZEMELER:
3 yumurta
1,5 su bardağı toz şeker
1,5 su bardağı süt
Yarım su bardağından biraz fazla sıvıyağ
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
2,5 su bardağı un
50 gr kakao(ben doktor oetkerin 50 gr lık paketini kullanıyorum)
Arzu ederseniz iri çekilmiş fındık yada ceviz içi (çok yakışıyor aynı topkeklere benziyor.)
YAPILIŞI:
Yumurta,tozşeker ve vanilyayı mikser yardımıyla iyice çırpın. Yumurtaların rengi beyazlayıp krema kıvamına gelene kadar çırpmaya devam edin. Daha sonra sırası ile süt ve sıvıyağı ilave ederek karıştırın. Un,kakao ve kabartma tozunu ayrı bir kaba eleyin ki içinde top top parçalar kalmasın,içine hava girsin kek daha güzel kabarsın. Elediğiniz kuru karışımı sıvı karışıma ekleyin,yedirene kadar karıştırın. İsterseniz ceviz yada fındık içini ilave edin. Katı yağ ile yağladığınız kek kalıbına boşaltın. Fırınınızı 180 dereceye ayarlayıp kalıbı soğuk haldeki fırına koyun.Kek iyice kabarıp çatlayınca,yani kabarması durunca fırının ayarını 160 dereceye düşürün. Toplamda 45 dakika kadar pişirin. Kürdanla kontrol ederek fırından çıkartın. Kalıp soğuyunca ters çevirerek çıkartın.
Gelelim püf noktalarına
Kakolu kek koyu renkli olduğu için fırının ısısını düşürmezseniz pişmeden kenarları yana biliyor ve farkedilmiyor.ancak fırından çıkınca görüyorsunuz:))
Benim fırınım statik bir fırın o yüzden bu keki pişirme metodum bu turbo fırınlarda pişme süresi farklı olabilir kendi fırınınıza göre kontrol ederek pişirebilirsiniz.
Çok fazla pişerse kuru oluyor o yüzden kontrol edin ve kürdan ilk temiz çıktığında fırından çıkartın,biraz daha içini çeksin diye beklemeyin.
Aslında bütün kekler için geçerli ama özellikle bu kek bir gün dinlendirildikten sonra kesilirse çok daha lezzetli ve pürüzsüz kesilmiş dilimler oluyor.
Bu keki mutlaka buzdolabında saklayın. Özellikle buzdolabında beklediğinde bekledikçe güzelleşiyor her yiyen ıslak kek zannediyor.
Şefin tavsiyesi kekin üstüne nutella sürüp yiyin vazgeçemeyeceksiz:)))
Sonra gelin beraber zayıflamaya çalışırız...
AFİYET OLSUN!!!!!!!!!

Friday, August 27, 2010

MİLFÖYLÜ TALAŞ BÖREĞİ

Aslında bugün tarif yayınlamak gibi bir düşüncem yoktu. Ama Mintinin Mutfağı'nın düzenlediği sahur lezzetleri etkinliğine davet edildiğimi görünce dayanamadım. Davete icabet gerek diyip sıvadım kolları arşivimde bulduğum en uygun tarifi yayınlamaya karar verdim:)) Herkesin bildiği basit bir tarif ama bir o kadar da lezzetli....
MALZEMELER:
8 adet milföy hamuru
150 gr kuşbaşı et
1 adet kurusoğan
1 patates
1 havuç
1 su bardağı bezelye
Tuz
Karabiber
Pulbiber
Sıvıyağ
1 yumurta sarısı
Susam
YAPILIŞI:
Dondurucudaki milföy hamurlarını çözünmeleri için çıkartın. Diğer yanda kuşbaşi eti tencereye koyup kavurmaya başlayın. Kendi suyunu salıp çekene kadar bekleyin. Dana kuşbaşı kullanıyorsanız bu aşamada pişmiş olmayacağı için bir miktar su ekleyerek pişmeye bırakın. Suyunu iyice çekince eğer pişmişse yemeklik doğradığınız soğanları ve sıvıyağı ekleyip kavurun. Soğanlar pembeleşince tuz ve diğer baharatları ekleyip harmanlayın. Ocağı kapatıp soğumaya bırakın. Sebzeleri küçük küçük doğrayıp ayrı ayrı haşlayın. Haşlanan sebzeleri soğuk suya alıp hem renklerini hemde vitaminlerini korumalarını sağlayın. İyice süzdürün. Kavrulmuş etlerle sebzeleri birleştirin. İyice soğutun. Sıcak olursa milföy hamurları yırtılabilir. Oda ısısına gelen milföyleri elinizle biraz genişletin. İçine harçtan bolca koyup mantı kapatır gibi dört köşesini kapatın. Aralarında açıklık kalmayacak şekilde kenarlarını bastırın ki harç pişerken taşmasın. Kapattığınız hamurları ters çevirerek tepsiye yerleştirin. Üzerine yumurta sarısı sürüp susam serpin. 200 dereceye ısıtılmış fırında üstü nar gibi kızarana kadar pişirin.
AFİYET OLSUN!!!!!!!!!!!!!

Wednesday, August 25, 2010

SALATALIKLI SEMİZ OTU SALATASI

Semizotu salatasını bazen sade bazen de salatalık ilavesi ile yapıyorum. Bizim evde ikisi de çok sevilir. Ama bana sorarsanız bu hali daha lezzetli. Hatta birazcık nanede çok yakışıyor. Özel sofralarda bile zevkle sunulabilecek,lezzetli,sağlıklı ve şık bir salata......
MALZEMELER:
İstediğiniz kadar semizotu yaprağı
2-3 adet salatalık
2 diş sarımsak
Süzme yoğurt
Normal yoğurt
Tuz
Su
YAPILIŞI:
Semiz otu yapraklarını iyice yıkayıp süzülmesi için kenara ayırın. Salatalıkları yıkayıp kabuğunu hiç soymadan çok ince cips kalınlığında dilimleyin. Sarımsakları ezin. Süzme yoğurdu çok az su ilavesi ile çırpın. Normal yoğurdu ekleyip bütün malzemeleri iyice karıştırın. Üzerini salatalık dilimleri ile süsleyip servis yapın.
NOT:
Salatalıkları çok ince dilimlemek için sebze soyacağı kullanın. Elde o kadar ince dilimlemek zor oluyor ama sebze soyacağı hem kolaylıkla dilimliyor hem de bütün dilimlerin kalınlığı aynı oluyor.
Süzme yoğurt kullanmanız şart değil ama kesinlikle süzme yoğurtla yapılan salata daha pürüzsüz,kıvamlı ve lezzetli oluyor.
AFİYET OLSUN!!!!!!!!!!!!

DOLMA İÇİ ÇORBASI:))

Yine bir değerlendirme projesi:)) Rahmetli annem çok becerikli bir kadındı....Hiçbir şeyi ziyan etmemeye çalışır. Yeni yeni şeyler üretirdi. Buda onun artan dolma içlerinden yaptığı benim bayılarak yediğim bir çorba...Ramazan günü insanın ne elinin nede gözünün ölçüsü olmaz ya ben hep fazla kaçırırım dolma harcını. Hep biberler biter harç kalır. Sorun değil hemen poşete koyar dondurucuya kaldırırım. Aradan birkaç gün geçincede bu çorbayı yaparım. Sizde bir deneyin belki seversiniz.....

MALZEMELER:
1 kase kıymalı dolma içi
1,5 çay bardağı kırmızı mercimek
2 yemek kaşığı tel şehriye
1-2 yemek kaşığı salça
Sıvıyağ
Tuz
Karabiber
Nane
Yeterince su
YAPILIŞI:
Tencereye sıvıyağ ile salçayı koyup iyice kavurun. Naneyi ekleyip biraz daha kavurun. Dolma harcını ilave edin .Mercimeği ekleyin. Yeterince su ekleyip pişmeye bırakın. Mercimek ve pirinçler iyice pişince tel şehriyeyi ilave edin. Tuz ve karabiberini ekleyip ocağı kapatın. Sıcak sıcak servis yapın.
NOT:
  1. Dolma harcı çiğ olarak hazırlanan harçtan olmalı.
  2. Kıymalı dolma harcı ile daha da lezzetli oluyor.
  3. Çorbanın kıvamını arzunuza göre ayarlayın ama ben oldukça koyu kıvamlı güzel olduğunu düşünüyorum.
  4. Çorbanın tadı ezogelin çorbaya benziyor ama kıymalı olunca sanki daha da lezzetli oluyor.
AFİYET OLSUN!!!!!!!!!!!!!!!!

Monday, August 23, 2010

OĞMAÇ ÇORBASI (KURUFASULYE ÇORBASI)

    Malum ramazan ayı çorbasız olmaz....Bu benim çocukluğumdan beri çook severek yediğim bir çorbadır. Aslında rahmetli annemin birgün önceden artan kurufasülye yemeğini değerlendirmek için yaptığı bir çorbadır. Kurufasulye çook sevilen bir yemek olsada birkaç gün üst üste yenmez bıktırır ya insanı işte o zaman bu çorbayı yapın eminim seveceksiniz....
     Rahmetli babam bu çorba için bir hikaye anlatırdı. İçine hazırlanan hamur küçük küçük olmalıdır aslında. Hele pişirirken karıştırılmazsa kocaman hamur topları oluverir.... Adamın biri bir gün yemeğe misafir çağırmış. Evdede oğmaç çorbası varmış. Ama karısı bu çorbayı çok güzel yapamaz hamurları kocaman kocaman olurmuş. Adamda karısı misafire rezil omasın diye ben büyük büyük sevdiğim için hanım böyle yapar demiş. Karısı hemen atlamış aaa tencerede daha büyükleri de var...:))

      MALZEMELER:

      1 Su bardağı haşlanmış kurufasülye
      1 adet kurusoğan(Bütün olarak kullanılacak)
      2 yemek kaşığı salça
      2-3 yemek kaşığı un
      Yarım çay bardağı kadar su
      2-3 yemek kaşığı sıvıyağ
      Tuz
      Karabiber

      YAPILIŞI:
Evde önceden kalmış fasulye yemeğiniz varsa ona biraz daha su ,salça ve sıvıyağ ekleyerek ocağa koyun. Hazırda yemeğiniz yoksa haşlanmış kurufasulyeyi,bütün haldeki soğanı,salçayı,sıvıyağı,tuzu ekleyip ocağa koyun. Soğanı piştikten sonra içinden alın. Diğer yanda ayrı bir kap içine unu koyun üstüne azar azar su serperek parmak uçlarınızla yogurun. Öyle bütün bir hamur topu olmayacak küçük küçük iplikçikler sarkacak şekilde olacak. Bir nevi şehriye gibi yani. Küçük hamur parçacıkları elde edeceksiniz. Bu hamuru yavaş yavaş kaynayan fasulyeye ilave edin. Sık sık karıştırarak hamurlar pişine kadar pişirmeye devam edin. Çorba piştikten sonra bol karabiber ilavesi ile servis yapın.
            AFİYET OLSUN!!!!!!!!!!!!!!

Monday, August 16, 2010

KIYMALI-PATATESLİ MUSKA BÖREĞİ

Uzun zaman olmuş bu resmi çekeli ama yayınlamamak olmaz di mi:)) Aslında sabah kahvaltısı için hazırlamıştım...Ramazanda da neden olmasın....Belki bir ara sıcak belki de sahur kahvaltısına...
MALZEMELER:
2 adet yufka
150 gr kıyma
2 adet patates
1 adet kurusoğan
Tuz
Karabiber
İÇ HARCI İÇİN:
1 çay bardağı süt
Yarım çay bardağı sıvıyağ
1 yumurta akı
ÜZERİ İÇİN:
1 adet yumurta sarısı
Susam ya da çörek otu
YAPILIŞI:
Kurusoğanı yemeklik doğrayın. 2 yemek kaşığı sıvıyağ ile iyice pembeleşene kadar kavurun. Kıymayı ekleyip kavurmaya devam edin. Küçük küpler halinde doğradığınız patatesleri de ekleyip ara sıra karıştırarak pişirin. En son tuzunu ve karabiberini ekleyip ocağı kapatın. İç harcı soğuması için kenara ayırın. Bir kapta yumurta akı,süt ve sıvıyağı çırpıcı yardımıyla iyice karıştırın. Yufkaları tezgahınıza açın.Dört parmak kalınlığında ince uzun şeritler kesin. Bu şeritlere fırça yardımıyla sıvı karışımdan sürüp iç harcını koyun ve muska şeklinde katlayın. Böreğin kalınlığının yeterli oldugunu düşündüğünüzde şeritleri kesebilirsiniz. Yağlı kağıt serdiğiniz fırın tepsisine yerleştirip üzerine yumurta sarısı sürün. Susam serpip önceden ısıtılmış 200 derecelik fırında üstü kızarana kadar pişirin.

Afiyet Olsun!!!!!!!!!!!!!!!


Monday, August 9, 2010

GERİ DÖNDÜM!!!!!!!!!!

Ne kadar uzun zaman olmuş. Şimdi özlediğimi anlıyorum şu satırları yazarken. İyiki kapatmamışım blogumu diyorum için için:)) Bir ara yoğunluktan yazamadım. Galiba iki çocukla uğraşıp bir de çalışmak ağır geldi bana....Daha sonrasında çöken pc ye format atarken yanlışlıkla D ye de format atınca gitti bütün resimlerim. İnternetten programlar indirip tarattım inanamazsınız ama 14.000 küsür resim buldu. Her resimden onlarca :)) Günler sürdü ayıklama işleri...Tabi bütün bunlar benim acemiliğimden oldu büyük olasılıkla ama...İşte bu zamanlarda yayınlanmayı bekleyen resimlerimi bulamadığımı zannedip vazgeçtim yazmaktan. Sözde vazgeçiyorum ama ne yapsam resmini çekip düzenlemeden de bırakmıyorum:)) Galiba kıyamıyorum bloguma .....Velhasıl kelam bloguma devam etmeye karar verdim. Eğer beni unutmadıysanız ziyaretlerinizi ve güzel yorumlarınızı bekliyorum.