Monday, September 28, 2009

KİVİ MARMELATI

Bu tarif hiç bildiğim birşey değildi aslında. Evde kalan iki adet iyice olgunlaşmış kivi bu marmelata sebep oldu. İyi mi oldu derseniz bence iyi oldu. En azından görüntüsü çok hoş oldu. Tadına bakanlarda beğendiğine göre yayınlamaya layık bulundu vee karşınızda kivi marmelatı :))) Yaptıktan sonra nette biraz araştırdım daha önce kivi reçeli ve marmelatı deneyenler çok olmuş ama benim ilk defa yapıp ilk defa tattığım bir lezzet. Kavanozlar dolusu yapmasamda evde çeşit olsun,masaya renk katsın diye her sene bir kavanoz yapacağım bir marmelat tarifi olarak atasofrası menüsüne eklenmiş oldu......
MALZEMELER:
İstediğiniz kadar kivi(olgunlaşmış)
Toz şeker(Miktarı aşağıda belirtilecek)
Birkaç damla limon suyu
1 çay kaşığı tereyağ(çok köpüklenmemesi için)
YAPILIŞI:
Olgunlaşmış kivileri yıkayıp kabuklarını soyun. Üzerinde küçük kıllar kalmışsa tekrar yıkayıp iyice süzdürün. Rendenin kalın tarafı ile rendeleyip bir kaba koyun ve miktarını belirleyin. Rendelenmiş kiviyi tencereye boşaltın. Aynı ölçüde toz şekeri ve bir çay kaşığı tereyağı ekleyip ocağa koyun. Şeker eriyip kivi ile iyice karışınca ara sıra karıştırarak pişirin. Buzdolabında soğuttuğunuz çay tabağına marmelattan küçük bir parça damlatın. Tabağı çevirdiğinizde yavaş yavaş aşağı akıyorsa marmelatın kıvamı olmuştur. Unutmayın soğuduğunda ve dolaba konduğunda daha da koyulaşacak. En son birkaç damla limon suyu damlatıp bir taşım daha kaynatın. Kaynar durumdayken temiz kavonoza koyup kapağını sıkıca kapatın. Temiz bir bezin üzerine kavonozu ters çevirerek bir gece bekletin. Bu şekilde vakumlanan kapak sıkıca kapanacak ve bütün sene reçeliniz bozulmadan durabilecektir.
AFİYET OLSUN !!!!!!!!!!!

Monday, September 14, 2009

TARHANA YAPIMI

Rahmetli annemden öğrendiğim ev tarhanası...Aslında evde birsürü tarhanam vardı bu sene. Ama küçük oğlum artık kocaman bir adam oldu ve tarhana yemesi gerekiyor:)) Evdeki bütün tarhanalar ya acı ya da baharatlı olunca bende oğlum için acısız bir tarhana yoğurdum. Bu sayede az yapmak isteyenler içinde ölçü elde etmiş oldum. Bu ölçülerden 2,5 kilo kadar tarhana çıktı. Siz isterseniz ölçüleri arttırıp azaltabilirsiniz.
MALZEMELER:
2 adet domates
2 adet kırmızı biber
2 adet çarliston biber
1 adet kurusoğan
1 kase haşlanmış nohut
1 kase süzme yoğurt
Aldığı kadar un
YAPILIŞI:
1- Nohutları bir gece önceden suya koyup bekletin. Ertesi gün haşlayıp suyunu süzün. Bütün sebzeleri iyice yıkayıp temizleyin.
2-Sebzeleri iri parçalar halinde doğrayın. Üzerine 1,5 su bardağı su ekleyip ocağa koyun.
3- Sebzeleri iyice yumuşayıncaya kadar pişirip ocaktan alın.
4-Haşlanmış olan nohuta pişen sebzeleri ekleyip rondodan geçirin. Bu aşamada ince tel süzgeçtende geçirebilirsiniz. Ama ben sebzelerin kabuklarını atmak istemediğim için rondodan geçiriyorum. Merak etmeyin daha sonra bu kabuklar çorbanın üstünde yüzmüyor çünkü çok uzun aşamalardan geçeceği için görünmez hale geliyorlar.
5-Rondodan geçen sebzelerle koyu bir püre elde edin.
6-Bu püreye süzme yoğurt ekleyip elinizle iyice karıştırın.
7-Püreye aldığı kadar un ekleyip sertçe bir hamur elde edin. Bu hamuru büyükçe bir kaba koyup üstünü bezle yada kapakla örtün. Bu şekilde yaklaşık 5-7 gün kadar bekleyecek. Ne kadar uzun süre beklerse o kadar ekşi bir tarhana elde edersiniz. Bu süre zarfında tarhananız mayalanacağı için çokça kabaracak. Hergün sabah akşam yumruklarınızla tarhanayı yoğurup içindeki havayı çıkarmanız gerekiyor. Tarhananın kabarması durup güzel bir tarhana kokusu duyduğunuz zaman olmuş demektir.
1-Mayalanması biten tarhanayı elinizle yada bir kaşık yardımıyla küçük parçalara bölüp temiz bir bez üzerine yayın. Oda ısısında direk güneş görmeyen havadar bir yerde ara sıra önünü arkasını çevirerek kurutmaya çalışın.
2-Elinizle ufaladığınızda parmaklarınıza yapışmıyorsa hamurları biraz daha ufalayın. Bu işlem daha kolay kuruması ve rondodan geçirirken kolaylık olması için.
3-Biraz daha kuruyan tarhananızı daha da küçültüp ara sıra karıştırarak kurutmaya devam edin.
4-İyice kuruyan tarhanayı rondodan geçirerek temiz bir bez üzerine yayın. Gelip geçtikçe karıştırarak iyice kurumasını sağlayın.2-3 gün oda ısısında kurutup cam kavonozda yada bez torbalar içinde saklayın. Sakarya çok nemli olduğu için ben cam kavonozda saklıyorum. Bu şekilde uzun süre dayanıyor.
AFİYET OLSUN!!!!!!!!!!!!!

Wednesday, September 9, 2009

ÜMMÜŞ ÇORBASI

Neden Ümmüş çorbası derseniz. Tarifi arkadaşım Ümmüş'den aldım:)) Oda bir iftar yemeğinde yemiş ve çok beğenince tarifini alıp denemiş. Anlatınca hemen denemeliyim dedim. Çünkü yapımı ilginç,kendisi lezzetli ve özellikle çocuklar için besleyici bir çorbaydı. O akşam denedim ve ailece bayılarak yediğimiz bir çorba oldu bizde adını Ümmüş çorbası koyduk:)) Aslında her zaman yaptığımız yoğurt çorbası malzemeleri ama yapım aşaması değişik. Zaten dikkatimi çeken de o olmuştu. Eğer yoğurt çorbası yaparken kesilmesinden şikayetçi iseniz birde bu pişirme yöntemini deneyin. Kesinlikle kesilme diye bir risk yok. Çorba adeta kadife görünümünde,pürüzsüz ve oldukça kıvamlıydı. Deneyin pişman olmazsınız.
MALZEMELER:
3 adet tavuk baget
2 avuç erişte
2,5 su bardağı yoğurt
2 yemek kaşığı tepeleme un
1 adet yumurta
1-2 yemek kaşığı tereyağ
Kırmızı pul biber
YAPILIŞI:
Tavuk bagetleri iyice yıkayıp su ile haşlanmaya bırakın. İyice pişince etleri tencereden alıp içine erişteyi koyup pişmeye bırakın. Ayırdığınız tavuk etlerini derilerini ayırdıktan sonra küçük küçük didikleyin ve kaynayan erişteli tavuk suyuna ekleyin. Diğer yanda yoğurt,yumurta ve unu başka bir tencereye koyup iyice çırpın. Hiç su eklemeden ocağa koyup sürekli karıştırarak pişirin. Sakın korkmayın yoğurt kesilmiyor aksine muhallebi gibi kıvamlı bir şekilde pişiyor. Yoğurt ocakta fokurdamaya başlayınca kaynayan tavuk suyundan ilave edip sulandırın. Diğer tenceredeki malzemeleride üstüne ekleyip karıştırarak pişirin. Erişteler pişince çorbanız hazır demektir. Çorba oldukta koyu kıvamlı oluyor. Zaten özelliği buymuş. Ama siz nasıl yemek isterseniz ona göre tavuk suyu ekleyebilirsiniz. Üstüne kızdırılmış kırmızı biberli yağ dökerek servis yapın.
AFİYET OLSUN!!!!!!!!!!