Sunday, May 4, 2008

MİNİK OĞLUMUN DOĞUMGÜNÜ PASTASI:))

Bu gördüğünüz yakışıklı benim minik oğlum:)) Yanındaki güzel kızda gelinimiz Sıla:)) Benim miniğim 11 Nisan'da 6 yaşını bitirdi ve kreşte güzel bir parti verdik. Daha doğduğu gün dün gibi ama oğlum kocaman bir adam oldu bile eylül'de okula başlayacak. Zaman mı hızlı geçiyor biz mi yaşlanıyoruz bilemiyorum ama evlat güzel şey. Rabbim isteyen herkese nasip etsin.....
Aslında ne hayaller kurmuştum aylardır araştırmalar yaptım pasta için. Güzel bir ambulans olacaktı bu pasta. Malzemelerimi temin etmekte gecikince kaldı malesef:(( Bu pastanın başına gelmeyen kalmadı. Herşey benim her zaman yaptığım pandispanya tarifi ile oynamamla başladı:)) Akıllılık edip 28 cm için yaptığım pandispanyayı 26 cm lik kalıba dökmem bütün hikayenin başlangıcı oldu. Aklım sıra her zaman 3 e kestiğim pandispanyayı biraz fazla pişirip 4 kata bölecektim. Çok masumane gibi görünen bu fikir son akşamda yapılmaya karar verilen pastanın bu berbat görünüme gelmesinin en büyük sebebi:)) Hani sizde benim gibi hatalara düşmeyin diye yayınlıyorum bu pastayı. Neyse keki kalıba döktüm koydum fırına. Başladı kabarmaya ama durmuyor. Sonra taşmaya başladı. Bir taraftan taşıyor bir taraftan fırının içine dökülenler yanıyor. Tabi ben fırını açmak zorunda kalıp yanan kekleri temizliyorum. Unutmadan o gece tam 13 çeşit hazırladım:)) Neyse sonunda pandispanya 1 saatten fazla bir zaman fırında tutulup pes edilerek çıkarıldı. Doğal olarak pasta yapmaktan bir daha vazgeçildi. Gece yarısına doğru bir baktım pandispanyanın içi pişmiş:)) Hemen aldım bıçağı elime ve tahmin ettiğiniz gibi bu pandispanyadan tam üç düzgün kat çıktı. Gözlerime inanamayarak hemen ganajı hazırladım. Çünkü pasta daha önce yayınladığım ganaj pastanın aynısı. Ganajı hazırladım pastayı halledip dışını kapladım attım dolaba. Bekle bekle donmaz. Saat ilerliyor ama benim ganaj donmamakta ısrarlı. Artık yorgunluktan elimi kolumu kaldıramayacak hale gelen ben eşimin ısrarlarına dayanamayıp yattım. Sabah 6 da uyandım. Dolabı açtım benim ganaj donmuş:)) O saatten sonra ne yapılabilir ki... Hemen sarı bir hamur hazırladım. Buzdolabından çıkardığım soğuk pastayı sarı hamurla kapladım. Tabi nolduuu şeker hamuru soğuk pastaya kaplanınca başladı terlemeye çünkü hava soğuk kolorifer yanıyor mutfak sıcak... Hemen pastayı balkona çıkardım. Tabi bu arada kurabiye kalıplarımla üstüne kelebekler yerleştirdim. Başka çarem yoktu çünkü o saatten sonra. Hem oğlumun sınıfının adı kelebekler olunca çokda uyumlu oldu:))) Pastayı balkonun kenarına koyup içeri girdim. Diğer gidecekleri paketlemek için. O arada noldu bilin yağmur başlamış.... Tabi pastanın bazı yerlerine yağmur damlaları gelmişti kiii allahtan farkettim. Ama üstündede küçük oyuklar oluşmuştu bile:)) Hemen üstüne küçük yuvarlaklar kesip yapıştırdım. Bu arada pastanın orta katını sütle ıslatmayıda unutmuşum. Pasta fırında 1 saatten fazla durunca kenarları sertleşmişti kalıptan ayırırken kenarları yamuk yumuk oldu:)) Bu gördüğünüz yamuk yumuk pasta tamamen benim eserim. Ömrümde yaptığım en kötü pastaydı:)) Demekki bir şeyi çok istememek gerekiyormuş:)) Sonuç böyle olabiliyor. Tadı mı nasıldı. Harika olmuştu. Yiyenler bayıldı ama.... İşte böyle bir doğum günü geçirdik. Hep güzel şeyler yayınlanmaz yaa buda nazarlığımız olsun dimi yani.......