Friday, February 29, 2008

ÇİKOLATALI KURABİYE

Bu kurabiyeleri yapalı çoook zaman oldu. Oğlumun kreşine süpriz olarak yollamak için yapmıştım. Ama arşivde kalmış ve ben unutmuşum:))) Aslında kurabiyede kuvertür çikolata kullanılsa görünümü daha pürüzsüz ve güzel olacaktı. Ama ben o zamanlar pasta malzemelerimi almadığım için evdeki sarelleyi kaloriferde yumuşatıp bıçakla üzerine sürdüm:)) O yüzden biraz şekilsiz görünselerde tadı gerçekten güzeldi. Hatta oğlumu almaya kreşe gittiğimde çocuklar bana teşekkür edip çok güzel olduğunu söylediler:)) Tabi çook mutlu oldum...Tarif tabiki Pastacı Burcu'ya ait.
MALZEMELER:
Kurabiye Hamuru için gerekli malzemeler
1.5 su bardağı un
120 gr tuzsuz tereyağı (tereyağı miktarı arttıkça kurabiyelerin lezzetleri ve kıtırlıkları artacaktır)
3 çorba kaşığı pudra şekeri
3 çorba kaşığı toz kakao
1 yumurta
yarım çay kaşığı karbonat
Üzeri için
60 gr sütlü + 60 gr bitter küvertur
isteğe göre inci şekerlemesi
YAPILIŞI:
Tereyağını ve yumurtayı kurabiye yapmaya başlamadan 40 dakika önce buzdolabından çıkarın ve oda ısısında ılınmalarını bekleyin.
Unu,kakaoyu, pudra şekerini ve karbonatı geniş bir hamur yoğurma kabına eleyin. Ortasını elinizle açın ve yumurtayı kırın. Tereyağını küp küp kesip yumurtaların üzerine ilave edin ve unları ortaya doğru toparlayarak yoğurmaya başlayın. Yaklaşık 5-6 dakika hamur toparlanana kadar yoğurun. Streç filmle kaplayıp 10-15 dakika kadar buzdolabında bekletin. Soğuyan hamuru buzdolabından çıkarın. Un serptiğiniz tezgahta merdane ile incecik açın. İstediğiniz şekilde kurabiye kalıplarıyla kesip yağlı kağıt serdiğiniz tepsiye dizin. Önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında 15-20 dakika pişirin. Fırınınız farklı olabileceğinden ve hamur koyu renk olduğu için kontrollü bir şekilde pişirin. Pişen hamurları tezgaha alıp iyice soğutun. Bu arada çikolataları benmari usulü eritin. Kurabiyenin yarısını çikolataya batırıp yağlı kağıt üzerine dizin. Çikolata koyulaşmadan önce arjantin şekerleriyle süsleyip kurumaya bırakın.
AFİYET OLSUN!!!!!!!!!!!

Tuesday, February 26, 2008

BİSKÜVİ PASTASI

Bu pastayı sevgili Nurcan'ın düzenlediği porselen demlik çay saati etkinliğinde gördüğümden beri denemek istiyordum. Aslında deneyeli uzun zaman oldu ama yayınlamak kısmet olmadı. Tarif http://fusununmutfagi.blogcu.com a ait. Kendisi çok güzel resimleyip anlatmış. İsterseniz oradan bakabilirsiniz. Biz tadını da sunumunuda çok sevdik. Tavsiye ederimmmm...
MALZEMELER:
1 paket potibör bisküvi
1 paket kakaolu puding
Süslemek için kakao
YAPILIŞI:
Pudingi üzerinden yazandan yarım bardak eksik süt ile pişirin. Ilınan pudingin içine bisküvileri batırıp dik dik dizin. Kalan pudingle üzerini kaplayıp dolaba koyun. Biraz sertleşince üzerine kakao serpip naylon bir ip yardımıyla üçgen şekiller belirleyin. Bir gece buzdolabında dinlendirip servis yaparken iple belirlediğiniz yerlerden keserek servis yapın.
AFİYET OLSUN!!!!!!!!!!!!!!

Wednesday, February 20, 2008

HAŞHAŞLI ÇÖREK

Hafta sonu çaya gelecek misafirlerime yapmıştım ama kar nedeniyle gelemeyince hepsi bize kaldı:)) Bir Eskişehir'li olarak vazgeçilmezimizdir haşhaşlı. Ne şekilde olursa olsun....Ben bu sefer herkesin bildiği haşhaşlıya farklı bir sunum getirmek istedim. Hem serviside kolay olur dedim. Bence güzel olmuştu ya sizce:)))
MALZEMELER:
Yarım kg un
Yarım paket yaş maya
Tuz
Su
Çekilmiş haşhaş
Sıvıyağ
İstenirse ceviz içi
Yumurta sarısı
Susam
YAPILIŞI:
Öncelikle un,su,tuz ve maya kullanılarak hamur hazırlanır ve ılık bir ortamda mayalanması için bırakılır. Çekilmiş haşhaş sıvıyağ ile akışkan bir kıvam alana kadar inceltilir. Mayalanmış olan hamur unlanmış tezgahta çok ince olmayacak şekilde açılır. İnceltilmiş haşhaş heryerine sürülüp çekilmiş ceviz dökülür. Hamur kol böreği şeklinde rulo yapılır. Üç parmak kalınlığında parçalara ayrılır. Her parça çekip uzatılarak kendi etrafında döndürüldükten sonra kağıtların içine yerleştirilir. Üzerine yumurta sarısı sürülüp susam ekilir. Önceden ısıtılmış 200 derecelik fırında kızarana kadar pişirilir.
AFİYET OLSUN!!!!!!!!!!!!!!

Monday, February 18, 2008

MANTARLI BÖREK

Günlerdir yağması beklenen kar sonunda yağdı. Ülkemiz için iyi olacak tabiki,en azından barajlar dolacak,toprak beslenecek...Ama bugün işe gidişimiz adeta bir işkenceydi. Belli bir saate kadar evden dışarı çıkamadık. Tüm yollar buz kaplıydı. Kısaca yüreğimiz ağzımıza geldi. Dolmuşlar öğlene kadar çalışmadı. Dışarıda keskin bir ayaz var... Rabbim bu havada dışarıda aç,açık kalanlara yardım etsin. Dayanılır gibi değil. Yol boyunca sürü olarak gezen aç kuşlar,köpekler gördük. Hepsi yollara inmiş yiyecek birşeyler arıyordu:(( Allah bilir görmediğimiz ne insanlarda var bu durumda. Bu gece sıcacık evimde oturmak bana hiç huzur vermiyor malesef....Rabbim hayırlısını versin ne diyeyim...
Bu tarif yıllardır severek yaptığım bir börek. Sofra dergisi 1998-Şubat ayı Emine Beder'in tarifi. Mantarı seviyorsanız deneyin pişman olmazsınız...
MALZEMELER:
250 gr mantar
2-3 çorba kaşığı sıvıyağ
2-3 adet sivribiber
1 adet domates
4 çorba kaşığı kaşar peyniri rendesi
1 adet yumurta
2 çorba kaşığı tereyağ
1 su bardağından bir parmak eksik süt
3 adet yufka
Tuz
Karabiber
Susam
YAPILIŞI:
İlk önce iç harcı hazırlayın. Bunun için mantarları küçük küpler halinde kesin. Kararmaması için limon suyu ekleyip sıvıyağ ile iyice soteleyin. Mantar suyunu salıp iyice çekince ince doğranmış sivri biberi ilave edin. 2-3 dakika sonra kabuklarını soyup doğradığınız domatesi ekleyin. Tuzu,karabiberi ekleyip biraz daha kavurun. Tavayı ocaktan alıp soğumaya bırakın. Ilıdığı zaman içine kaşar rendesini ekleyip iyice karıştırın. Başka bir kapta yumurta akı,süt ve eritilmiş tereyağı iyice karıştırın. İlk yufkayı serip içine harçtan bolca sürün ve yufkayı ikiye katlayın. Yarım daire şekline gelen yufkayı altı eşit üçgene bölün. İç harcı koyup sigara böreği gibi sarin. Yağlanmış tepsiye dizip,üzerine yumurta sarısı sürün,susam serpin. Önceden ısıtılmış 200 derecelik fırında kızarana kadar pişirin.
AFİYET OLSUN!!!!!!!!!!!!!!

Thursday, February 14, 2008

SEVGİLİLER GÜNÜ PASTASI:))

Aşkııııııım seni çoooook seviyorum....İyiki benimlesin,iyiki bana aitsin,iyiki varsın. Sen benim herşeyimsin. Varolma sebebim,yaşama sevincimsin...Sevgililer günün kutlu olsun!!!!!!!!!!!!!!
--------------------------------------------------------------------
Şeker hamurunu aldığımdan beri içim içimi yiyiyor pasta yapmak için. Ama yaptığımda boş kalori olmasın bir işe yarasın diye düşündüğüm için bekliyordum açıkçası. Doğum günlerimiz hep yaz aylarına denk geliyor,allahtan böyle bir gün icat etmişlerde bana da bahane oldu:))) Veee karşınızda ilk şeker hamurlu pastam.....
Öncelikle şeker hamuru hakkında yazdıkları bilgilerden çoook yararlandığım arkadaşlarıma burdan teşekkür etmek istiyorum. Tüm bildiklerini o kadar ayrıntılı anlatıyorlar ki bende satır satır kaydediyorum. Günebakantarlaları,Pastacı Burcu,Hanimiş,Ebru Akın ve Emel Başdoğan'ın şeker hamurlu pastalar kitabı en büyük yardımcılarım oldu. Hadi sizde pastamı eleştirin bakalım hatalarım neler. Bende ona göre düzeltmeye çalışırım:))
Bu ayki etkinlik konusu Aşık eden tarifler ve ev sahibi Kuşun mutfağı. Bu tarifimi etkinlik için yayınlıyorum ve ev sahibinede kolaylıklar diliyorum.

MALZEMELER:
Pandispanyası için (Tarif günebakan tarlalarından)
18 cm'lik yuvarlak kalıp için
3 yumurta
10 yemek kaşığı toz şeker
10 yemek kaşığı un
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
YAPILIŞI:
Yumurta,vanilya ve şekeri krema kıvamına gelene kadar çırpın. Kuru malzemeleri bir kapta karıştırıp eleyerek yumurtaya ekleyin. Yağlı kağıt koyduğunuz kalıba boşaltıp önceden ısıtılmış 175-180 derecelik fırında kürdan kontrolü ile pişirin. Pandispanya bir gün bekletilirse daha kolay kesiliyor ve lezzetide iyice oturuyor. Pişen keki tel ızgaraya ters çevirerek koyun ve soğumasını bekleyin. Soğuyan keki streç filmle kaplayıp bir gece buzdolabında yada oda ısısında dinlendirin. Kullanacağınız zaman keki traşlayıp 3 eşit parçaya ayırın.
Ara kreması için (Tarif Emel Başdoğan'ın vanilyalı kreması)
Kitaptakine göre yarım ölçü hazırladım o şekilde yazıyorum
1,5 su bardağı süt
Yarım su bardağı toz şeker
1 yumurta
1 yemek kaşığı un
2 yemek kaşığı nişasta
1 paket vanilya
Yarım kutu süt kreması
YAPILIŞI:
Vanilya ve krema haricindeki tüm malzemeyi iyice karıştırıp sürekli karıştırarak muhallebi kıvamına gelene kadar pişirin. Ocağı kapatıp vanilyayı ekleyin. Krema iyice soğuyunca kremayı ekleyip iyice çırpın.
İçi için
Damla çikolata
Muz
Dış kaplaması için
Fildişi kuvertür
Yarım kutu krema
YAPILIŞI:
Kremayı bir kaba koyup kaynama ısısına gelene kadar ısıtın ama sakın kaynatmayın. Krema iyice ısınınca ocağı kapatın ve içine ufak parçalara ayırdığınız çikolatayı koyup karıştırarak eritin. Buzdolabına koyup koyulaşmasını bekleyin.
En dış kaplama için
Yumruk büyüklüğünde beyaz şeker hamuru
Arjantin şekeri
PASTANIN BİRLEŞTİRİLMESİ
Keki üç parçaya ayırın. Ara kremasını ikiye bölüp yarısına muzu küpler halinda doğrayarak ekleyip iyice karıştırın ki muzlar kararmasın. Kekin her katını soğuk sütle ıslatın. Kremanın sade kısmını ilk kek parçasının üstüne yayın. Damla çikolata koyun. Diğer keki üstüne koyup ıslatın. Kalan muzlu kremayı koyun. Kalan kekide koyun ve pastayı kapatın. Soğuyan ganajla iyice kaplayıp buzdolabına kaldırın. 2-3 saat dinlenmesi gerekiyor. Ganaja dokunduğunuzda elinize yapışmayan bir tabaka olduğunda dolabtan çıkarın ve şeker hamuru ile kaplayıp istediğiniz şekilde süsleyin.
AFİYET OLSUN!!!!!!!!!!!!!!!!

Wednesday, February 13, 2008

3 GECİKMİŞ SOBE!!!!!!!!!!!!!

Uzun zamandır arkadaşlarım beni sobeliyorlar ama ben yoğunluktan bir türlü cevap yazamıyorum. Ama bilsinlerki hiç birini unutmuyorum. Gerçekten yoğunum ve fırsat bulamıyorum. Bazen tariflerim bile kaydettiğim sırayla yayınlanıyor. Lütfen bana kırılmayın oldumu....Hepinizi çok seviyorum:)))
İlk sobe yeniyıl etkinliğinde tanıdığım arkadaşım Duyuşen yani http://sanalkadraj.blogspot.com
Yemek olsam...Her türlü yemeği severek yerim ama en çok sevdiğim lezzetler tuzlu olanlardır.Tatlıyla pek işim olmaz yani:))
Müzik aleti olsam...Klasik müzik dinlemeyi çok seviyorum. Sanki beni sakinleştiriyor,dinlendiriyor. O yüzden piyano olurdum herhalde
Aylardan....İlkbaharı çok severim.Hani derler ya nisan mayıs ayları gevşer gönül yayları. Aynen benimde içim içime sığmaz o havaların yeni ısınmaya başladığı zamanlarda.
Ayakkabı olsam...Hani şöyle çivi topuklu,taşlı,süslü püslü ayakkabılar vardır ya çok severim onları ama bütün gün ayakta olduğum için giyemem:(( Giyemesemde almayı çok severim. Ben bir ayakkabı delisiyim çünkü:))
Kıyafet olsam...İşim gereği sürekli spor giyiniyorum. Çokda seviyorum. Ama hep isterdim şöyle takım elbiselerle cici bici ayakkabılarla bakımlı tırnaklar ve fönlü saçlarla çalışmayı. Ama masa başında uzun süre oturamayacak kadar hareketliyimdir. Yani hiçbir zaman yapamayacağım bir hayal benim için. Helede laboratuvar ortamında olunca:))
İkinci sobe Ayşe ablamdan yani http://anneminkiziyim.blogspot.com dan.
HAYATIN BANA ÖĞRETTİĞİ 3 ÖNEMLİ ŞEY
1.Her zaman şükretmek. Derdi veren Allah'ın dermanıda vereceğine inanıp isyan etmemek.
2.Allah herşeyin hayırlısını versin demek. Eskidende bu söze çok inanırdım ama hiç dile getirmezdim. Evlendikten sonra eşimin ağzından eksik olmadığını gördükçe bende çok sık kullanır oldum.
3.Sevgiyi gizlememek. Biz örf adetlerimiz doğrultusunda sevgimizi belli etmeyeyi öğrenmişiz hep ama annem öldüğünde anladım çok yanlış olduğunu. Keşke yanımda olsaydıda onu ne kadar sevdiğimi sık sık söyleyebilseydim diye düşünüp duruyorum:((
Vee 3. Sobe sevgili Yaren'den yani http://yarenle.blogspot.com dan. Hakkımdaki yedi gerçeği açıklamam gerekiyormuş:)) Pek kolay olmayacak ama elimden geleni yaparım...
1.Çok sakin bir yapım vardır. Oğlumun sonu gelmez sorularına bile sabırla cevap verebiliyorum:)) Ama damarıma basılmadığı sürece:))
2.Rahatıma çok düşkünümdür ama sevdiklerim için herşeyi yapabilirim. Gecenin bir yarısı rahatımı bozup mantı bile yaparım:))
3.Asla uzun süre bir yerde oturamam. Sürekli hareket halindeyimdir:)) Gün içinde defalarca iş arkadaşlarımı dolaşır dururum...
4.Babamı küçük yaşta kaybettiğimden beri panik atak durumlar yaşıyorum. Fazlasıyla evhamlıyımdır. Eşim söylediği saati beş dakika geçirse anında gerilirim. Bin türlü felaket senaryosu yazabilirim:))
5.Her zaman temkinliyimdir insanlara karşı. Kimseyi iyice tanımadan samimi olmamaya çalışırım. Çok çabuk kırıldığım için kendimi korumak için yaptığım birşey olsa gerek:))
6.Bildiğim konularda hiç susmadan konuşabilirim:)) Bilmediğim konularda ise hiç sesimi çıkarmam.
7.Çooook utangacımdır. Hemen yanaklarım kızarır:)) Bu yüzdende duygularımı çok iyi saklayabilirim:))
Sanırım beni sobeleyenler bu kadardı. Unuttuğum varsa lütfen hatırlatsın. Bu kadar geciktiğim içinde lütfen kimse kusuruma bakmasın. Artık sobelenecek kimse kalmamıştır diye düşünüyorum,o yüzdende isim yazmıyorum. Sobelenmeyen arkadaşlar varsa üstüne alınabilirler:)))

Sunday, February 10, 2008

ÇARŞAF BÖREĞİ

Çarsaf böreğini her zaman afiyetle yiyen ben nedense hiç denemeyi düşünmemiştim. Çok ünlü olan tarifler çok zormuş gibi gelir bana:)) Ama nihan'ın sayfasında çeşit çeşit çarşaf böreği gördükçede neden denemiyorum diye düşünmeye başladım. Önce kısa bir araştırma yaptım tabikii. Orjinal tarifte hamura maya konmazmış ama mayalı hamur daha kolay açılırmış. Biraz düşündükten sonra orjinalini denemeye karar verdim. Yapamazsam ikinciye mayalı denerim dedim:)) Aman allahım ne kadar kolay birşeymiş bu. Bu güne kadar niye denememişim ki:)) Ne yufka açmayı bilmeniz gerekiyor nede kalın olursa diye korkmanız:)) Hele hamur biraz fazla dinlenince soğan zarı kadar inceliyor. Ama küçük bir ayrıntı tırnaklarınız çok kısa olmalı yoksa hamur çok kolay yırtılabilir. Orjinal tarife göre böreğin üstüne yoğurt,yumurta karışımı gibi şeyler sürülmezmiş. Yumuşamasın diye. Sadece sıvı yağ sürmek gerekiyormuş. Bende öyle yaptım tabiki ama bir dahaki sefer yağın içine yumurta sarısıda koymayı düşünüyorum. Daha parlak olsun güzel kızarsın diye. Aaa tabi bu arada başka sefer mayalı olanıda deneyeceğim. Belki onu aşamalı olarak resimleyebilirim. Eşim yoldayım geliyorum diyince resim çekmeye fırsatım olmadı çünkü:)) Ben kullandığım ölçüyü yazıyorum size. Bu ölçülerle bir büyük boy fırın tepsisi ve küçük bir tepsi daha çıktı. Büyük yuvarlak bir masam olmayınca bu hamuru 6 bezeye ayırdım. Küçük küçük açtım. Lütfen sizde korkmadan deneyin. İnanılmaz kolay ve inanılmaz lezzetli bir börek. Hamurun nasıl açıldığını canlı izlemek isterseniz bu videoyu izleyin. Ben onu izledikten sonra yapmaya karar verdim:))) Nihan yapım aşamalarını çok güzel resimlemiş. İsterseniz onun blogunu ziyaret edin. Hemde orda çeşir çeşit çarşaf börekleri göreceksiniz.
MALZEMELER:
Hamur için:
5 su bardağı un
2 su bardağı su(una göre değişir ama çok sert bir hamur olmayacak)
Tuz
Hamurların arasına sürmek için sıvıyağ
İç malzemesi için:
4 adet orta boy patates
1 adet kurusoğan
Tuz
Karabiber
Arzuya göre kıymada eklenebilir
YAPILIŞI:
Önce hamur malzemelerini karıştırıp yumuşak kıvamlı bir hamur elde edin. Hamuru istediğiniz büyüklükte bezeler ayırın. Oklava ile iki tabak büyüklüğünde açın. İçine bolca sıvıyağ sürüp ikiye katlayın. Üstüne bir bez örtüp 15-20 dakika dinlendirin. Hamur ne kadar çok dinlenirse o kadar kolay açılıyor. Hamurlar dinlenirken iç harcını hazırlayın. Bunun için patates ve soğanı incecik küçük küpler halinde doğrayın. Patatesin haşlanmaması ve rendelenmemesi gerekiyormuş. Hamuru ıslatıp kalınlaştırmaması için. Doğradığınız patates ve soğana tuz ve karabiber ekleyin. İç harcınız hazır. Dinlenen hamurun bir tanesini temiz bir bez üzerine alın ve kenarlarından hafif hafif çektirerek açmaya başlayın. Hamur inanılmaz esniyor ve kendinin dört beş katı büyüyor. Hamuru açtıktan sonra iç harcını serperek koyun. Birazda sıvıyağ gezdirin. Bezin bir kenarından tutup hafifçe yuvarlanmasını sağlayın. Aynı işlemi diğer tarafada yapın. Kendi etrafında yuvarlayıp tepsiye yerleştirin. Diğer hamurlarada aynı işlemi yapıp tepsiyi doldurun. Üzerine sıvı yağ sürüp önceden ısıtılmış 200 derecelik fırında kabarıp kızarana kadar pişirin.
AFİYET OLSUN!!!!!!!!!!!!!

Wednesday, February 6, 2008

ÇEŞMİNİGAR ÇORBASI

Bizim evde çorba sıklıkla tüketilen ve çok sevilen bir yemektir. Helede soğuk kış günlerinde....Durum böyle olunca bende önüme gelen her tarifi deniyorum ki çeşit bol olsun. Başka türlü insan her akşam ne çorbasi yapacağını şaşırıyor:)) Bu tarif Ömer Hacıoğlu'nun Osmanlı Yemekleri kitabından. Kremalı çorbaları seviyorsanız,mercimek çorbasını ve ekşiyi seviyorsanız mutlaka deneyin.
MALZEMELER:
1 su bardağı kırmızı mercimek
4 su bardağı su yada et suyu(ben tavuk suyu kullandım)
1,5 su bardağı süt(ben 1 bardak kullandım)
2 yumurta sarısı
2 yemek kaşığı tereyağ
2 tane soğan
1 çorba kaşığı un
2 dilim ekmek
1 yemek kaşığı tereyağ(ekmekler için)
Çeyrek limon suyu
Tuz
Kırmızı biber
YAPILIŞI:
Tencereye yağı koyup eritin içine ince doğranmış soğanları ekleyip iyice kavurun.Soğanlar pembeleşince unu ekleyin ve sararana kadar kavurun. Yıkadığınız mercimekleri ve 4 bardak suyu tencereye koyup iyice yumuşayıncaya kadar pişirin.Ateşten alıp blendırdan geçirin. Sonra tekrar ağır ateş üzerine alın. Yumurta sarılarını çırpıp limon suyu ile karıştırın. Tencereye önce sütü sonra yumurtalı karışımı azar azar ekleyin. Çorbayı bir taşım kaynatıp ocaktan alın.Ekmekleri küçük küpler halinde kesin. Bir kaşık yağı eritip ekmekleri pembeleşene kadar kavurun. Çorbayı kaselere koyup ekmekleri üstüne paylaştırın.Kırmızı biber ekleyip servis yapın.
AFİYET OLSUN!!!!!!!!!!!!!!!!