Wednesday, October 10, 2018

EV YAPIMI ÜZÜM SİRKESİ

Uzun zaman oldu yine buralara uğramayalı...Ama yazmak lazım dedim kendime malum bu benim tariflerimi unutmamak için kullandığım bir günlük. Hem ileride gelinlerime lazım olacak :))
Artık hepimiz daha bilinçli anneler olduk, gün geçtikçe ailemizi hazır ürünlerden uzak tutma çabamız artıyor. Etrafım artık birçok bilinçli insanla dolu ve bu beni çok mutlu ediyor, en azından gelecek için biraz da olsa umutlandırıyor.
Tv de hazır sirkelerle ilgili kötü senaryoları gördükçe artık yapmak lazım dediğim bir ürün. Bizde çok tüketilmez ama turşularda kullanıyorum diye iki yıl öncesinde denemeye başladım. Hatta ilk denemelerimi çoğunlukla temizlikte ve bulaşık, çamaşır makinelerinde kullandım. Ama tadının piyasalardaki sirkelerle alakası olmadığını görünce bu sene tüm turşularımı kendi yaptığım elma sirkesi ile kurdum ve şimdiye kadar yapmadığıma pişman oldum.
Sirke yapmak hiç gözünüzde büyütülecek bir şey değil. Hatta zaman içinde öyle bir rutine giriyor ki her dakika kilerde yeni bir şişe oluveriyor.
Sirke konusunda en önemli unsur mümkün olan en doğal meyveleri kullanmak, ilaçsız,mumsuz.
Pek mümkün değil dediğinizi duyar gibiyim. Ama eminim ki her yerde ufak ta olsa bir köylü pazarı vardır.

MALZEMELER:
Büyükçe bir adet cam kavanoz
Siyah üzüm
İyi kalitede içme suyu
Varsa bir çay bardağı kadar doğal sirke
1-2 kaşık doğal bal

Varsa eski sirkenin anası (Resimdeki elma sirkesinin anası)
Tülbent
Lastik

YAPILIŞI:
Aslında eski zamanlarda sirke tamamen meyve ve su ile yapılırmış. Bu şekilde yapıldığında fermantasyon daha uzun süreceğinden olgunlaşması çok zaman alıyor. Tabi fermantasyonu hızlandırmak için içine nohut,bayat ekmek gibi şeyler ekleyenler de var ama ben önermiyorum. Çünkü doğal fermantasyona en yakın şekli en iyisidir diye düşünüyorum.
Sirke yaparken meyve yıkanmazmış çünkü üstündeki doğal bakteriler sirkeleşmeyi sağlayacak ama o sanırım eski zamanların en doğal ilaçsız meyveleri için söylenmiştir.
O yüzden sirke yapacağınız meyveyi bir gün önceden iyice yıkayın ama sirkeli suda falan bekletmeyin. Bir kağıt havlu üzerinde doğal olarak kurumasını sağlayın. Hatta bir iki gün oda ısısında bekletin ki üzerindeki o doğal bakteriler yeniden oluşsun.
Daha sonra sirkeyi yapacağınız kavanozu temiz su ve sirke ile şöyle bir çalkalayın. Üzümleri sapları ile beraber kavanoza koyun ve elinizle iyice mıncıklayın.
Eğer ilk defa sirke yapıyorsanız ve elinizde eski sirkenin anası yoksa içine bir miktar bal ve sirke ekleyin. Üstünü temiz içme suyu ile tamamlayın. Burada meyve miktarı en az kavanozun üçte biri kadar olmalı.Daha az meyve kullandığınızda sirke çok aromatik olmuyor.Daha sonra kavanozun ağzını temiz bir tülbentle kapatıp kenarına bir lastik geçirin.İlk gün altta duran üzümler daha sonra havaya çıkıyor. Bu yüzden meyveler tekrar dibe çökene kadar her gün tahta kaşıkla karıştırın. Bu işlem ortam ısısına göre 15-20 gün sürebilir. Eğer meyveler karıştırmadan uzun süre beklerse suyun üzerinde kalan kısım küflenebilir. Bu durumda o sirkeyi atmak gerekir
15-20 gün sonun da meyveler tamamen dibe çökünce karıştırmayı bırakın ve serin,karanlık bir yerde kavanozu saklayıp sabırla beklemeye başlayın. İlk önce kavanozun üzerinde ince tül gibi bir tabaka oluşacak bu sirke ananızın ilk oluşumu. Bundan sonrası zamana kalmış. Sirke anası zaman içinde kalınlaşacak,parmağınızla bastırdığınızda parçalanmayan jöle görünümlü bir hal alacak. Bu jöle kavanozun dibine çöktüğünde sirkeniz olmuş demektir. Ev yapımı sirkenin pH değeri 2.9 ile 3.5 arasında olmalıymış. Ben ölçtüm ve 2.9 u görünce yaptığım işten emin olup kullanmaya başladım.
Bu aşamadan sonra sirkeyi tülbentten süzüp kaplara koyun ve kapağını kapatıp saklayın.Oluşmuş anayı zarar vermeden sirkenin içinden alıp bir kavanozda üzerini geçecek kadar sirke ile saklayabilirsiniz. Bunu daha sonra sirke yapacağınız zaman bal ve sirke eklemeden direk şişeye koyarak kullanabilirsiniz.
Eğer kapağı hava alırsa ana üretmeye devam ediyor. 
Sirke ne kadar beklerse o kadar lezzetleniyor. Turşularınızda gönül rahatlığı ile kullanabilirsiniz.
AFİYET OLSUN!!!!!!!

Monday, December 25, 2017

EV YAPIMI TUZOT

Bu güne kadar şu hazır satılan tuz otlardan hiç alıp kullanmadım. Ama etrafımda çoğu kişi yemeğe çok lezzet katıyor deyince merak etmedim değil. Tabiki bir sürü katkı maddesi olan bir ürünü alıp çocuklarıma sağlıklı bir yemek yapamazdım. Aldığım kerevizlerin bir poşet dolusu yaprağı olunca ziyan olmasın mantığıyla kurutmaya başladım. Ardından evdeki sebzeler makinaya eklendi ve sonuç gerçekten lezzetli bir karışıma dönüştü.
Bu karışımı dolmalarda, tarhana çorbasında, bulgur pilavında çok severek kullanıyorum. Siz evde kalan sebzeleri kafanıza göre karıştırıp kurutabilirsiniz.
Ben 
Soğan
Sarımsak
Kırmızı Yağ biberi
Yeşil Biber
Kereviz Yaprağı
Krevizin Kök kısmını (az miktarda) kullandım.

Tüm sebzeleri yıkayıp kuruladım ve makinede kuruttum. Daha sonra biraz sebzeye bir tatlı kaşığı kaya tuzu ekleyerek kahve değirmeninde çektim. İçerisindeki tuzdan dolayı nemleniyor diye buzdolabında saklıyorum.
Makinesi olmayanlar ne yapacak derseniz aynı şekilde hazırladığınız sebzeleri yağlı kağıt serdiğiniz fırın tepsisine koyup, 70 dereceye ayarladığınız fırında nemin dışarı çıkması için kapağına bir tahta kaşık sıkıştırarak kurutabilirsiniz.
Ya da tüm sebzeleri mutfak robotundan çekip tepsiye yayıp yine fırında ara sıra karıştırarak kurutabilirsiniz.
Denemek isteyenlere tavsiyemdir.
AFİYET OLSUN!!!

Thursday, November 2, 2017

ÇOK ÇALIŞTIK ÇOOK!!!

Biz bu yıl Atasofrası ailesi olarak çok çalıştık çoook. Alcak gönüllülük yapamayacağım kadar çok. Rabbim ağız tadıyla yemeği nasip etsin. Tarifleri tek tek yazcağım ama şimdilik bir kaç resimle idare edin :)
Bezelyelerimiz dondurucuda yerini aldı. Tabi onlara köz biber, köz patlıcan, vişne, dolmalık biber, barbunya eşlik etti.

Daha önce azar azar başladığım sirke denemeleri iyi meyveler verince bir nevi seri üretime başladım denebilir. Şu an evde kabuk sirkesi, kiraz sirkesi, elma sirkesi ve üzüm sirkesi mevcut.

Severek Yediğimiz kambe biber turşusu

İlk defa kereviz sapı turşusu denedik ve çok beğendik.

Her zaman ki menemenlik soslarımız, domates soslarımız kilerde yerini aldı.

Köz biberlerimiz,

İki yıldır severek yaptığımız salçamız,

İlk sucuk denememiz,

Meşhur kahvaltılık sürk,

Evde kalan sebzeleri ziyan etmedik tuzot yaptık, ayrıca soğan tozu yaptık. Nane, reyhan, kereviz yaprağı kuruttuk,

Çeşit çeşit turşular yaptık.
Gerçekten çeşit çeşit, çünkü burada daha resimleri çekilmemiş lahana, biber, alman lahana turşusu falan var :)

Her zaman olduğu gibi elimize ne geçtiyse kuruttuk.
Bu aralar probiyotiklere taktık. Kwass yaptık, probiyotik yoğurt mayaladık, zencefilli gazoz mayası yaptık...

Siyah ve yeşil zeytinlerimiz yapım aşamasında,
Tabi göz nurumuz tarhanayı da listemizden eksik etmedik.
Yani kısacası biz gerçekten çokkk çalıştık.
Afiyet olsun!!!!

Monday, July 10, 2017

VİŞNE İLE NELER YAPILABİLİR?

Evet sonunda vişne zamanı geldi. Ben her sene bitmek üzereyken zar zor yakalıyorum vişneyi. Çünkü çok kısa sürüyor. Bir pazarda vişne var dediklerini duyuyorum bir de bittiğini:) Bu sene acele edip 20 kilo vişne aldım. Komposto kaynattım, maden suyu şişelerine doldurdum. Kaynatmadan vişne suyu yaptım, bir kavanoz reçel yaptım, 15 pakette dondurucuya kaldırdım...

Önce rahmetli annemden öğrendiğim kaynatmadan yapılan vişne suyunu anlatmak istiyorum size...Çocukluğumun doğal vişne suları. Kaynatmadan yapıldığı için daha sağlıklı olduğunu düşünüyorum ama çiğ olduğundan saklama süresi kısa. Aslında yapıp birkaç günde tüketmelik diyebilirim. Ama lezzeti bambaşka... Hiç o kompostolara benzemiyor. Tamamen vişnenin doğal tadını alıyorsunuz. Çok pratik olmasının yanı sıra komposto kadar bereketli olmadığını söylemem gerek.
MALZEMELER
5 su bardağı vişne
5 yemek kaşığı toz şeker
5 su bardağı su
YAPILIŞI
Vişnelerin saplarını ayıklayıp iyice yıkayın ve bir kaba alın, üzerine toz şekeri ekleyip elinizle iyice ezilinceye kadar mıncıklayın. Şeker tamamen eridiğinde ve büyük parçalar kalmadığında suyu ekleyin ve iyice karıştırın. Bu aşamadan sonra ister bekletin isterseniz ince tel süzgeçten iyice bastırarak süzüp şişelere doldurun.  Soğuyunca servis edin. Ben daha uzun saklamak istediğim için etraftan topladığım vidalı kapaklı plastik şişelere doldurup dondurucuya kaldırdım. Böylelikle lazım olduğunda elimin altında hazır olacak.

Dediğim gibi bir kısmını da iyice yıkayıp süzdürdükten sonra bir seferlik poşetlere bölüp havasını iyice çekip bağladım. Dondurucuda yerini aldılar. Gerektiğinde reçel, komposto ya da kaynatılmayan meyve suyu olacaklar inşallah.

Bir kısmını da yazın elimin altında hazır olsun ve çocuklar içecek aradığında marketin yolunu tutmasın diye komposto hazırlayıp soğuyunca şişelere doldurdum. Şişe kapatma makinesi ile kapaklarını kapatıp konserve tenceresinde üzerini örtecek kadar su ile ocağa koydum. Su kaynadıktan sonra 15 dakika kadar bekledim. Ocağı kapatıp iyice soğuyunca tencereden çıkardım. Şimdi kilerde içilmek için bekliyorlar.
Ayrıca bir misafir gelirse lazım olur diyerek reçel yaptım. Kompostonun tanelerini de her zaman ki gibi marmelat yaptım ama resim çekmeyi unutmuşum. Belki ayrı bir postta anlatırım. Deneyeceklere şimdiden kolay gelsin.
AFİYET OLSUN!!!!!!

Tuesday, July 4, 2017

REYHAN ŞERBETİ



Uzun yıllardır bizim evin vazgeçilmezidir reyhan şerbeti...Küçük oğlum içecek bir şey olmadan sofraya oturmayı pek sevmez, o yüzden elimden geldiğince hazır içeceklerden uzak tutmaya çalışıyorum.  Reyhan şerbeti oldukça sağlıklı bir ürün. Sindirim sistemini rahatlatıyor. Sıcak yaz günleri için oldukça ferah bir aroması var. Özellikle ramazanda çok işe yarıyor. Tecrübelerime göre yoğun aromasından dolayı ya çok seviliyor ya da hiç sevilmiyor. Ortası yok yani...
Oğlum çok sevdiği için geçen yıl reyhanın bitmesine yakın 5-6 demet reyhandan şerbet hazırladım. İyice soğuyunca ağzı vidalı kapaklı pet şişelere doldurup dondurucuya kaldırdım. ihtiyaç oldukça çözdürüp kullandık tadında hiç değişiklik olmadı.
MALZEMELER
1 büyük demet reyhan
7-8 yemek kaşığı toz şeker
3-4 parça limon tuzu
Yarım limon suyu
YAPILIŞI
Reyhanı iyice yıkayıp süzüp tencereye alın. Üstüne arzu ettiğiniz miktarda toz şeker, limon tuzu ve yarım limon suyunu ekleyip limonun kabuğunu da içine atın. Üzerine 2 lt kaynamış su ekleyip dinlenmeye bırakın. Yaklaşık yarım saat sonra reyhanın mor olan yaprakları tamamen yeşile dönüyor tüm rengini suya vermiş oluyor. Süzüp şişeler doldurun ve iyice soğutup servis yapın.
AFİYET OLSUN!!!!!

Tuesday, June 20, 2017

KİRAZ İLE NELER YAPILABİLİR?



Malum kiraz zamanı...Çokta uzun sürmeyen bir zamandır ama fiyatlar oldukça pahalıydı şimdiye kadar. 10-12 liralardan 3-4 liraya düşmüş olduğunu görünce 5 kilo kiraz aldım ve aklımdaki tüm tarifleri denemeye çalıştım. Yani herzaman ki gibi kuruttum, marmelatını ve reçelini yaptım, komposto kaynattım, sirkesini ve kiraz tuzlusunu denedim. Şimdi tüm tecrübelerimi sizinle paylaşıyorum:)


 Artık beni tanıyanlar bilir kurutma makineme aşık olduğumu ve her gördüğüm şeyi kurutmayı denediğimi... Kirazları tabi bu nemli şehirde kurutmak mümkün olmayınca iyice yıkayıp ilk resimdeki aletle çekirdeklerini çıkardım. Tabi yoksa pipetle deneyebilirsiniz. Bunun için mukavemeti güçlü olacak bir pipet gerekiyor ama kirazı biraz ziyan ediyor. Ben bu çekirdek çıkarma aletiyle 4 kilo kirazın çekirdeğini 30 dakikada çıkardım. Yani tavsiye ederim çok işe yarıyor.
Daha sonra makinenin tepsilerine yerleştirdim ve 70 derecede kuruttum. Bu işlem oldukça uzun sürdü 1,5 gün kadar ama sonuçta ortaya tadı kuru üzümle yaban mersini arası lezzetli bir şey çıktı. Umarım bu sene fındık ve cevizle beraber beslenmemizde yerini alacak. Eğer güneşte kurutursanız 4-5 gün sürer diye düşünüyorum. Ama kurudukça dışı yapışkan bir hal alıyor ve sineklerin oldukça dikkatini çekeceğini düşünüyorum.  En iyisi siz bir an önce bu makineden edinin ...


Aslında herkesin yaptığı bir tariftir komposto. 1 kilo kadar kirazı yıkayıp tencereye koyun. Üzerine 2 lt kadar su koyup kaynamaya bırakın. Komposto yaparken meyveler iyice kaynayıp açıldıktan sonra şeker ilave etmek gerekiyor böylelikle tüm rengi ve aroması suya geçmiş oluyor. Meyveler iyice kaynayınca eğer yeterince rengi çıkmamışsa 2-3 parça limon tuzu atın ve bir taşım daha kaynatın. Daha sonra 1 su bardağı kadar toz şeker ekleyin yada tadını kendinize göre ayarlayın. İnce tel süzgeçten süzerek tanelerini ve suyunu ayırın. Bu aşamadan sonra isterseniz sıcakken temiz olduğuna emin olduğunuz cam kavanozlara bölüp yeni kapakla kapatarak ters çevirin. Bir gece bu şekilde bekleyen kavanozu ertesi gün kilere kaldırıp tüm sene kullanabilirsiniz. Ya da resimde gördüğünüz şişe kapatma makinesini kullanabilirsiniz. Makineyi netten yada tahta kalelerden 30-40 tl gibi bir fiyata satın alabilirsiniz. Kapaklarıda nette kilo ile satılıyor ve 1 kg kapak uzun zaman yetecek kadar çok oluyor. Soğuyan meyve suyunuzu temiz maden suyu şişelerine doldurun, makine ile kapaklarını sıkıca kapatın ve bir tencereye yerleştirin. Üzerini geçecek kadar su ilave edin ocağa koyun. Su kaynadıktan sonra 15-20 dakika kadar kaynatıp ocağı kapatın. Biraz soğuyunca şişeleri tencereden çıkarın, iyice soğuyunca kilere kaldırabilirsiniz. 2 sene bile bozulmadan durabiliyor, üstelik açtığınızda tüketilmedi ne olacak şimdi derdi olmuyor. Ben bulduğum her meyveyi bu şekilde şişeliyorum. Çocuklar yazın çok tükettiği gibi beslenme için de iyi bir alternatif oluyor.


Resimdeki kirazlar az önce anlattığım kompostadan süzdüğüm kiraz taneleri. Tabi ki çöpe atamazdım. Ben de onları kiraz marmelatı olarak değerlendirdim. Bu uygulamayı her komposto tanesi için yapabilirsiniz. Süzdüğüm taneleri bastıra bastıra resimdeki ince tel süzgeçten geçirdim. elde ettiğim posayı ölçtüm ve aynı ölçüde şeker ekleyerek ocağa koydum. Bir süre kaynayınca içine bir çay kaşığı kadar tereyağ ekledim. Tereyağ reçel ve marmelatların kaynarken köpüklenmesini engellediği gibi bozulmalarını da önlüyor. Dordurucuda iyice soğuttuğum çay tabaklarına bir miktar damlatıp soğuyunca kıvamını kontrol ettim. Yavaş akan bir kıvama gelince ocağı kapattım ve soğuyan marmelatı saklama kabına aldım. Uzun zaman saklamak isterseniz sıcakken cam kavanoza doldurup temiz kapakla kapattıktan sonra ters çevirip bir gece bekletebilirsiniz.

Kurutmak için çekirdeklerini çıkardığım kirazların bir kısmı ile kiraz reçeli yaptım. Normalde reçel için bir ölçü şeker bir ölçü meyve standarttır ama kiraz biraz şekerli olduğu için bu miktarı biraz azaltmakta fayda var. Tatlı severim derseniz bu ölçüyü kullanın. Tencereye bir sıra meyve bir sıra şeker dizerek yerleştirdim ve bir gece beklettim. Ertesi gün ocağa koydum ve marmelattaki gibi kaynattım. Bir çay kaşığı tereyağ ve renginin iyice çıkması için 1-2 parça limon tuzu ekledim. Reçeli karıştırdığım tahta kaşığın arkasına parmağımla bir çizgi çektim ve bu çizgi kapanmadığında kiraz reçeli olmuş demekti. Yarım limon suyu ekleyerek bir taşım daha kaynattım ve sıcakken kavanozlayıp ters çevirdim.
Kirazları kuruturken makinenin bir rafı boş kalmıştı orada da saplarını kuruttum. Malum yağ yakıcı bir çay yapılıyor belki lazım olur diye :))
Evde daha önceden kalan ve oldukça ekşi olan kirazlar ile sirke kurdum. Netten aratırsanız birçok faydası olduğunu görürsünüz. Kirazları elimle iyice mıncıkladım ve çekirdekleri ile beraber kavanozun içine yerleştirdim. Yarım çay bardağı sirke ve bir tatlı kaşığı bal ekledim. Üzerini temiz içme suyu ile tamamladım. Hava alan karanlık bir yerde durması gerekiyordu. Üzerini kapatacak tülbent bulamayınca hiç kullanılmayan bir ince çorabı keserek bağladım ve ağzını kapattım. Şimdi 15 gün kadar ya da meyveler tamamen dibi çökece kadar günde bir kez tahta kaşıkla karıştırıyorum. Tahminen 30 gün sonra hazır olacak. O zaman son  halini paylaşacağım.
Kiraz tuzlusuna gelirsek tadını hiç bilmediğim, daha önce hiç duymadığım bir tarif. Nefis yemek tariflerinde görünce denemek istedim. Aslında sarı kiraz ile yapılıyormuş ama amaç denemek olunca bendeki kirazların en açık renk olanlarını ayırarak küçük  bir kavanoza hazırladım. Bir sıra kiraz bir sıra tuz şeklinde kavanozu ağzına kadar doldurup kapağını kapattım. Bir gece bu şekilde bekleyen kirazlara ertesi gün içme suyu ilave ettim ve kapağını kapatarak kilere kaldırdım. Bu şekilde saklanacak ve yeneceği zaman bir gece öncesinden suya konup tuzu alınacakmış. Ertesi gün çekirdekleri çıkartılıp bol soğanla turşu kavurması yapılacakmış. Tadı mantara benziyormuş. Bakalım sonuç ne olacak güzel olursa yeni bir lezzetimiz olacak, olmazsa da denemiş olacağım...
Hadi bakalım kiraz bitmeden size de kolay gelsin....

Wednesday, June 7, 2017

PORTAKALLA NELER YAPILIR?

Malum her şeyi tüm potansiyeli ile kullanmayı seven, elimden geldiğince ziyan etmemeye çalışan biriyim. Şimdi portakalı nerden bulacağız dediğinizi duyar gibiyim ama hepsi limonla da yapılabileceği için arşivde beklemesin burada yerini alsın istedim.



Öncelikle yeni yeni meyvalar çıkınca yüzüne bakılmayan portakalları değerlendirmek için portakal cipsi yaptım. Aslında çıtır çıtır olduğu için bu haliyle yenebiliyor ama çocuklar çok rağbet etmedi tabi malum zararlı olanları varken....

Ben bu işlem için ünlü sebze meyve kurutma makinemi kullandım ama siz evdeki fırından da faydalanabilirsiniz. Makinede 70 derecede 4-5 saatte kurudular. İyice soğuduktan sonra cam kavanoza koyup kilere kaldırdım. Ihlamur yaparken atıyorum içine 1-2 tane gayet güzel oluyor.

 İçleri yenmiş olan portakal kabuklarını da atmadım tabi ki. Onları da makinede kurutup blenderdan geçirerek toz haline getirdim. İster kek , kurabiyelerde kullanın, ister şu sürekli nette dolaşan parazit ilacını yapın...Size kalmış:)

Malum bizler neye uzak kalırsak onu arar, özleriz. O yüzden ben buzdolabı poşetlerine 2 portakal 1 limon şeklinde küp küp doğrayarak paylaştırdım. Havasını alıp ağzını bağlayarak dondurucuya attım. Bunu nasıl kullanacağınıza gelince...
Dondurucudan çıkardığınızda hiç çözünmesini beklemeden mutfak robotuna atın. Üstüne 1 su bardağı ya da damak tadınıza göre toz şeker, 1-2 parça limon tuzu ekleyip iyice çekin. Bir kaba boşaltın ve üzerine 2 lt su ekleyin. İyice karıştırın ve ince tel süzgeçten süzüp dolaba kaldırın. Acil durumlar için portakallı limonatanız hazır.










E tabiki birde sirke yapmak lazımdı çünkü elimde bol miktarda kabuk vardı. Bunu nerde kullanıyorsun derseniz, aslında hijyen istediğim her yerde kullanıyorum. Özellikle parke ve camları silerken suya az miktarda ekliyorum. Adı üstünde temizlik sirkesi....

Bunun için portakal yedikçe kabukları su dolu bir kavanozda biriktirebilir ya da benim gibi bolca portakalla uğraştığınız bir zamana kadar bekleyebilirsiniz. Kabukları temiz bir cam kavanoza koyun, Üstünü örtecek kadar temiz su ilave edin, yarım çay bardağı kadar ev yapımı sirkeyi de maya olarak ekleyin. Kabuklar dibe çökene kadar her gün tahta kaşıkla karıştırın ki üste çıkıp çürümesin. Bu işlem iki hafta kadar sürüyor. Kabuklar dibe çökünce karıştırmanıza gerek yok. Artık 1- 2 ay kadar beklemeniz gerekiyor. Ara sıra koklayın ,üstünde deniz anasına benzer birşey oluşmuşsa ve kokusu sirke gibiyse süzebilirsiniz. Süzdükten sonra kavanoza 1 çay kaşığı kadar tuz ekleyin ki mayalanması dursun. Artık sirkeniz kullanıma hazır.

En son olarakta portakal kabuklarını 1-2 kaşık şekerle robottan çekip yukarıdaki gibi bir kaba koyup dondurucuya kaldırıp istediğiniz zaman kek- kurabiyelerde kullanabilirsiniz. Kilitli buz dolabı poşetine iyice yayarak ta kaldırabilirsiniz. O zaman alacağınız zaman ucundan kırıp almak daha kolay oluyor.

Hala portakal kabuklarınız bitmedi mi :) O zaman koyun bulaşık makinesine 1-2 yıkamada değiştirip atın. Makineniz her açtığınızda mis gibi koksun.

Umarım işinize yarar bir post olmuştur. Ne dersiniz ?

Tuesday, May 30, 2017

SALAMURA YAPRAK NASIL HAZIRLANIR?


Uzun zaman oldu bloğumla ilgilenmeyeli. Son olarak yazdığım her yazıda bundan bahsedip devamının geleceğini söylesem de olmuyor bir türlü. Daha yazı görmeden kış hazırlıklarına başladık ama bazı yiyeceklerin çok kısa bir dönemi var, asma yaprağı da bunlardan biri. İki haftadır pazarda var ama haftaya olur mu bilmem. Yapacaksanız acele edin...
Neyse yaprak saklamanın birçok yöntemi var artık. Ben salamura tadını çok sevdiğim için biraz el oyalasa da vazgeçemiyorum. Siz isterseniz dondurucuda saklayın, isterseniz pet şişeye basın( her ne kadar önermesem de),isterseniz cam kavanozda salamura yapmadan tuzlu ya da tuzsuz saklayın. Ama salamurayı seviyorsanız yazdıklarımı deneyin derim :)

MALZEMELER
3 kilo taze yaprak
Bolca turşu tuzu
Su
Kavanoz

YAPILIŞI
 Her ne kadar yaprak yıkanmaz deseler de ben yapraklarımı tek tek elde yıkıyorum ve sebze kurutucuda fazla suyunu alıyorum. Ancak kendi bahçenizden, ilaçsız olduğundan emin olduğunuz yapraklarınız varsa yıkamadan yapabilirsiniz.
Öncelikle yaprakları yıkayın , fazla suyunu alın ve saplarını koparın. Aslında sapların bir kısmının üzerinde kalması kavanozdan alırken kolaylık sağlıyor ama bu yaprakların sapları çok kalındı ve katlarken yaprakları deliyordu o yüzden tamamını kopartmayı tercih ettim. isterseniz büyüklüklerine göre gruplandırarak büyükçe bir tencereye bir sıra yaprak bir sıra kaya tuzu olacak şekilde yaprak bitene kadar istifleyin. Merak etmeyin tuzu fazla olmuyor. Ben 3 kilo yaprak için 1,5 kilo kadar tuz kullandım. Üzerine kaynar su dökün ve yaprakların suyun içinde kalması için büyükçe bir ağırlık koyarak kapağını kapatın. Bir gece bu şekilde bekleyen yapraklarınızı suyun içinden süzerek alın ve üst üste birkaç yaprak olacak şekilde sarıp katlayın. Bu işlem ne kadar oyalasa da yaprağı kavanozdan alırken zarar görmesini engelliyor. Hazırladığınız yaprakları sıkı sıkı bastırarak kavonozlara yerleştirin. Aralarında kalan boşluklara tencerede kalan salamura suyundan ekleyin. Bir bıçak yardımıyla aralarda kalan hava kabarcıklarını çıkartın. Yaprakların üstüne gelene kadar suyla tamamlayın. Bundan sonra sıfır kapak kullanmak çok önemli. Sıfır kapakları bir tencereye koyup üzerine kaynar su döküp bekletin. Elinizin dayanacağı kadar soğuyunca alıp kavanozları sıkıca kapatın.

Aslında salamura işlemi bu aşamada bitiyor ama ben daha dayanıklı olması için bir vakumlama işlemi daha yapıyorum. Böylelikle açılana kadar hiç küflenmeden saklanabiliyor. Bunun için iki yöntem var. İkisini de denedim ve bir fark olmadı. O yüzden hangisi kolay geliyorsa onu yapın. Kavanozları bir tencereye ters olarak koyun yani kapakları aşağı gelecek şekilde. Kavanozların yarısına gelecek kadar su koyup kaynamaya bırakın. Su kaynadıktan sonra 15 dakika tutup ocağı kapatın biraz soğuyan kavanozları yine ters şekilde masa üstüne alıp bir gün bekletin ve daha sonra kilere kaldırın.
Eğer salamura yöntemini sevmiyor ya da tuzsuz yaprak saklamak istiyorsanız da bu yöntemi kullanabilirsiniz. Bunun için kuru haldeki yaprakları kavonoza sıkıca yerleştirin. İçine su ya da tuz ilave etmeden steril kapaklarla kapatın. Aynı şekilde tencereye koyarak kaynatın. Bu durumda yaprakların yavaş yavaş sarardığını göreceksiniz. Tüm kavanozdaki yapraklar sararmışsa işlem tamamdır. Bir gece ters bekletip kilere kaldırabilirsiniz.
İkinci yöntem olarak kapaklarını sıkıca kapattığınız kavanozları içine deterjan koymadığınız ve bulaşık bulunmayan bulaşık makinesine yerleştirin ve en yüksek derecede çalıştırın. Makinenin programı bitince kapağını açmayın ve sabaha kadar beklesin. Ertesi gün alıp kilere yerleştirebilirsiniz. 
Bu iki yöntemle de yapraklar biraz daha yumuşayacağı için sararken tekrar haşlamanıza gerek kalmıyor sadece kaynar suda bekleterek sarabilirsiniz. Ben bu yıl iki seferde 6 kilo yaprak hazırladım. İlkinde yarımlık kavanozlardan 6 adet çıkarken ikincide 7 adet kavanoz çıktı. Yani ne kadar sıkı bastığınızla alakalı bir durum.
AFİYET OLSUN !.....

Monday, September 26, 2016

ATA SOFRASI GERİ DÖNSÜN MÜ?

Merhaba.Çok uzun zaman olmuş bloguma yazmayalı. Tabi bu zaman içinde yine pişirdim, yine resimler çektim ama fırsat bulupta yayınlayamadım. Yeniden okumaya başladım. Sakarya Üniversitesi Biyoloji Bölümü mezunuyum artık. Şimdi öğrencilik hayatı bittiğine göre bloguma geri dönme zamanı dedim. Siz ne dersiniz, unuttunuz mu beni...
Bu sene Atasofrası ailesi olarak çok çalıştık. Bolca kışlık hazırladık. Bunlardan biri kambe biberi turşusu

Kışlık tarhanalarımızı hazırladık. Klasik un tarhanası, göceli tarhana ve erişte...

Kışlık acı sos, menemenlik ve domates sosu yaptık bolca....

Küçük oğlum beslenmesinde sağlıklı şeyler yesin diye bol bol meyve kuruttuk...

Elme ve üzüm kuruları... Kabuklarını da kışın çay yapmak için kuruttuk...

Tabi sebzeleri de kurutmadan olmazdı...Mantar, kabak, taze fasulye, domates, patlıcan, acı biber...

Erik ve üzüm kuruları....

Maden suyu şişelerine vişne, kızılcık, şeftali, erik, üzüm suları yaptık...Reyhan şerbeti de yapıp dondurucuya kaldırdık....

Patlıcan turşusu

Patlıcan turşusundan kalan içlerle kırmızı biberleri de doldurduk. Yeşil domates ,Kandıra biberi , lahana turşusu ve yağlı turşu yaptık....

İlk defa salçamızı yaptık....Domates ve kırmızı biber karışık...

İlk defa sucuk yapmayı denedik.
Tarifleri sırası ile yazacağım. Bu günlük sadece selam vermeye uğradım. Siz de beni unutmadıysanız bloguma bekliyorum....
Sevgiler...